Bugün Amerika için büyük, insanlık için dev bir kayıp yaşadik. Aya ilk ayak basan insan olan Apollo 11 gorevinin kaptanı Neil Armstrong 82 yaşında vefat etti. Ailesinin yaptığı açıklamaya göre Neil Armstrong kalp bypass ameliyatı sonucu oluşan komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetti.
Cekirdekten muhendis ve test pilotu olan 1930 dogumlu Neil Armstrong'un hayati 1958 yilinda Man In Space Soonest programina katilmasi ile tamamen degisir. Astronot olmak icin doldurdugu basvuru formunu kapanistan 1 hafta sonra gondermesine ragmen arkadasi Dick Day'in gec ulasan formu kimseye caktirmadan diger formlarin arasina koymasi ile 43 yil once 38 yasinda iken Michael Collins ve Buzz Aldrin ile beraber aya ucuslarina varacak surec baslar. Armstrong'u bu görev için biçilmiş kaftan yapan özelliği mütevaziliği, cesareti ve yakışıklılığının yanında en belirgin karakter özelliklerinden biri olan soğukkanlılığıdır. Ay öncesi programlarda 2 kere ölümle burun buruna gelir. Bir keresinde dikey iniş testlerini yaptığı araç yan yatar ve yerden sadece 60 metre yükseklikte araçtan fırlatma koltuğu ile kaçarak ölümden döner. Bu olayın hemen ardından da hiçbirşey olmamış gibi masasına gidip dökümanlarla uğraşır. Daha sonra yaptığı bir röportajda "yapılacak çok iş vardı" der. "Az daha ölüyordun ama" diye soran gazeteciye de "ölmedim ama değil mi?" diye cevap verir.
Apollo görevi sonrasında basına verdiği az sayıdaki ropörtajlardan birinde (diğer astronotlarla beraber Appollo görevinin 30. yıldönümünde) söyle demiştir:
"Benim görüşüme göre Apollo 11 görevinin en büyük başarısı, insanlığın sonsuza dek bu gezegene zincirli olmadığını ve daha ötesine gidebileceğini göstermiş olmasıdır".
Cekirdekten muhendis ve test pilotu olan 1930 dogumlu Neil Armstrong'un hayati 1958 yilinda Man In Space Soonest programina katilmasi ile tamamen degisir. Astronot olmak icin doldurdugu basvuru formunu kapanistan 1 hafta sonra gondermesine ragmen arkadasi Dick Day'in gec ulasan formu kimseye caktirmadan diger formlarin arasina koymasi ile 43 yil once 38 yasinda iken Michael Collins ve Buzz Aldrin ile beraber aya ucuslarina varacak surec baslar. Armstrong'u bu görev için biçilmiş kaftan yapan özelliği mütevaziliği, cesareti ve yakışıklılığının yanında en belirgin karakter özelliklerinden biri olan soğukkanlılığıdır. Ay öncesi programlarda 2 kere ölümle burun buruna gelir. Bir keresinde dikey iniş testlerini yaptığı araç yan yatar ve yerden sadece 60 metre yükseklikte araçtan fırlatma koltuğu ile kaçarak ölümden döner. Bu olayın hemen ardından da hiçbirşey olmamış gibi masasına gidip dökümanlarla uğraşır. Daha sonra yaptığı bir röportajda "yapılacak çok iş vardı" der. "Az daha ölüyordun ama" diye soran gazeteciye de "ölmedim ama değil mi?" diye cevap verir.
Apollo görevi sonrasında basına verdiği az sayıdaki ropörtajlardan birinde (diğer astronotlarla beraber Appollo görevinin 30. yıldönümünde) söyle demiştir:
"Benim görüşüme göre Apollo 11 görevinin en büyük başarısı, insanlığın sonsuza dek bu gezegene zincirli olmadığını ve daha ötesine gidebileceğini göstermiş olmasıdır".
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder