Çince bizim Çin'li diye bildiğimiz Han ırkına (Çin'in en büyük etnik grubu) mensup insanların ana dili. Bu nedenle zaten hanyu (Han Dili). Konuşma dili olarak çince yöreden yöreye hatta köyden köye farklılık gösteriyor. Sekiz büyük çin lehçesinin (ki aslında bunlar birbirlerinden o kadar farklılar ki sekiz ayrı diller) en çok konuşulanı batılıların Mandarin (Çincesi) dediği bizim aslen Çince diye bildiğimiz dildir. Çinliler buna mandarin demezler genel dil anlamında putonghua derler. Bu dil Çin'in başkenti Pekin çevresinin lehçesidir.
Örneğin diğer büyük Çin dillerinden biri de Kantonca (Cantonese)dir. Bu dil mesela Hong Kong'luların ve Çin'in güney bölgesinin dilidir. Güney bölgesi Çin'in dışarı en çok göç verdiği bölgelerinden biri olduğu için de Çin dışında yaşayan Çinlilerin çoğunun ana dilidir.
Kantonca ve Mandarin birbirlerinden İngilizce ve Almanca kadar farklı olmalarına rağmen aynı yazılırlar! Yani bir Hong Kong'lu eğer özellikle dil eğitimini almamışsa Mandarin konuşma dilini anlayamaz ama Pekin'de basılan bir gazeteyi okuyabilir. Bunun nedeni tarihin en eski dillerinden biri olan Çin'cenin tarihin en eski yazılarından birine sahip olmasıdır. Yani binlerce yıl önce yazıya dökülmüş Han ırkının ortak dili, Han ırkı Çin'in bugünkü coğrafyasına yayıldıkça farklılaşmış ama yazı ortaklığı korunmuş.
Çince öğrenmek her baba yiğidin harcı değil. Çince bilindiği gibi zor bir dil. Ama oldukça kolay yanları da var. Örneğin grameri. Çincenin grameri Türkçe'ye göre çok ama çok kolay örneğin. Çince de kelimelerin başına sonuna eklenen çok fazla ek bulunmaz. Çince de kelimeler zamanı belirtmek için ne ingilizcedeki değişmez ne de Türkçe'deki gibi değişik değişik eklere boğulmaz. Aslında bildiğim kadarıyla Çince'de fiil çekimi falan yoktur! Fiiler genelde mastar halindedirö kelimeler eksizdir. Örneğin Ben şimdi ev gitmek der Çinliler. Sen dün ev gelmek ya da sen yarın ev gelmek derler!
Örneğin Çince seni seviyorum vo ay ni (vo = ben, ay = sevmek ve ni = sen):
- Seni çok seviyorum vo hın ay ni (hın = çok)
- Seni çok çok seviyorum vo hın hın ay ni
- Seni sevmiyorum vo pu ay ni (pu =olumsuz, ingilizce not gibi)
- Sen beni seviyorsun ni ay vo.
- Beni seviyor musun? ni ay vo ma? (ma = soru anlamı koyar, bizdeki mı gibi ama ek değildir)
Zor dedikleri dil bu mu, çok kolaymış demeyin. Çincenin gramer basitliğini götüren ve Çinceyi çok zor öğrenilen bir dil yapan bir özelliği var: Tonlama. Her hece için o hecenin anlamını tamamen değiştiren dört adet tonlama şekli var Çince'de, en azında bizim Çince diye bildiğimiz mandarin dilinde:
Bu yukardaki dörtlüye ek olarak bir de heceyi tonsuz okumak vardır. Ma örneğin tonsuz okunduğunda soru işareti anlamına gelir. Yani anne ata küfretti mi demek için dört kere ma ma ma ma demek gerekir!
Ama bitmedi. Tonlamanın kendisi başa bela değilmiş gibi bir de bu tonlamalar kendilerini çevreleyen tonlamalara göre değişirler! Örneğin iki adet üçüncü ton yan yana iken ilk üçüncü ton ikinci tonlamaya düşer! Gerçi Çinliler yabancıların tonlamayı becerememesine alışıktır ve ne dediğinizi gelişinden anlarlar ama Ekşi Sözlük'te bir yazarın dediği gibi kasiyere tuvalet kağıdı alabilir miyim demeye çalışırken şuraya şöyle s.çabilir miyim deyiverebilirsiniz. Ya da The Big Bang Theory serisinden Sheldon'ın şuradaki videoda yaptığı gibi kasiyere bana sümüğünü göster diye diretebilirsiniz :)
Bu arada eğer Çince öğrenmeye meraklı iseniz Türkçe Çince sözlük yayınlanmış:
Örneğin diğer büyük Çin dillerinden biri de Kantonca (Cantonese)dir. Bu dil mesela Hong Kong'luların ve Çin'in güney bölgesinin dilidir. Güney bölgesi Çin'in dışarı en çok göç verdiği bölgelerinden biri olduğu için de Çin dışında yaşayan Çinlilerin çoğunun ana dilidir.
Kantonca ve Mandarin birbirlerinden İngilizce ve Almanca kadar farklı olmalarına rağmen aynı yazılırlar! Yani bir Hong Kong'lu eğer özellikle dil eğitimini almamışsa Mandarin konuşma dilini anlayamaz ama Pekin'de basılan bir gazeteyi okuyabilir. Bunun nedeni tarihin en eski dillerinden biri olan Çin'cenin tarihin en eski yazılarından birine sahip olmasıdır. Yani binlerce yıl önce yazıya dökülmüş Han ırkının ortak dili, Han ırkı Çin'in bugünkü coğrafyasına yayıldıkça farklılaşmış ama yazı ortaklığı korunmuş.
Çince öğrenmek her baba yiğidin harcı değil. Çince bilindiği gibi zor bir dil. Ama oldukça kolay yanları da var. Örneğin grameri. Çincenin grameri Türkçe'ye göre çok ama çok kolay örneğin. Çince de kelimelerin başına sonuna eklenen çok fazla ek bulunmaz. Çince de kelimeler zamanı belirtmek için ne ingilizcedeki değişmez ne de Türkçe'deki gibi değişik değişik eklere boğulmaz. Aslında bildiğim kadarıyla Çince'de fiil çekimi falan yoktur! Fiiler genelde mastar halindedirö kelimeler eksizdir. Örneğin Ben şimdi ev gitmek der Çinliler. Sen dün ev gelmek ya da sen yarın ev gelmek derler!
Çince karakterler. İlk sıra geleneksel karakterler (Tayvan'da hala kullanılıyor), ikinci sıra basitleştirilmiş karakterler (Çin'de kullanılıyor) ve ardında çeşitli latin alfabesi çevrilişleri |
- Seni çok seviyorum vo hın ay ni (hın = çok)
- Seni çok çok seviyorum vo hın hın ay ni
- Seni sevmiyorum vo pu ay ni (pu =olumsuz, ingilizce not gibi)
- Sen beni seviyorsun ni ay vo.
- Beni seviyor musun? ni ay vo ma? (ma = soru anlamı koyar, bizdeki mı gibi ama ek değildir)
Zor dedikleri dil bu mu, çok kolaymış demeyin. Çincenin gramer basitliğini götüren ve Çinceyi çok zor öğrenilen bir dil yapan bir özelliği var: Tonlama. Her hece için o hecenin anlamını tamamen değiştiren dört adet tonlama şekli var Çince'de, en azında bizim Çince diye bildiğimiz mandarin dilinde:
- Birinci tonlama, heceyi yüksek seviyeli ama düz bir şekilde okumak. Örneğin ma hecesi birince tonlama ile telaffuz edildiğinde anne demek.
- İkinci tonlama, heceyi alçak tondan yukarı doğru yükselen seviyeli okumak. Ma hecesi ikinci tonlama ile telaffuz edildiğinde kumaş demek.
- Üçüncü tonlama, heceyi önce alçalan sonra yükselem bir tonda okumak (Hece bu okurken nasıl ton alçalıp yükselir demeyin maalesef bizim için Çinceyi kasıcı yapan bu). Ma hecesi üçüncü tonlama ile telaffuz edildiğinde at demek.
- Dördüncü tonlama, heceyi yüksek tondan aşağı doğru alçalan seviyeli okumak. Ma hecesi dördüncü tonlama ile telaffuz edildiğinde küfretmek anlamına gelir.
Bu yukardaki dörtlüye ek olarak bir de heceyi tonsuz okumak vardır. Ma örneğin tonsuz okunduğunda soru işareti anlamına gelir. Yani anne ata küfretti mi demek için dört kere ma ma ma ma demek gerekir!
Ama bitmedi. Tonlamanın kendisi başa bela değilmiş gibi bir de bu tonlamalar kendilerini çevreleyen tonlamalara göre değişirler! Örneğin iki adet üçüncü ton yan yana iken ilk üçüncü ton ikinci tonlamaya düşer! Gerçi Çinliler yabancıların tonlamayı becerememesine alışıktır ve ne dediğinizi gelişinden anlarlar ama Ekşi Sözlük'te bir yazarın dediği gibi kasiyere tuvalet kağıdı alabilir miyim demeye çalışırken şuraya şöyle s.çabilir miyim deyiverebilirsiniz. Ya da The Big Bang Theory serisinden Sheldon'ın şuradaki videoda yaptığı gibi kasiyere bana sümüğünü göster diye diretebilirsiniz :)
Bu arada eğer Çince öğrenmeye meraklı iseniz Türkçe Çince sözlük yayınlanmış:
"Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerin 40. yıl dönümünde ilk çift taraflı Çince-Türkçe Türkçe-Çince sözlük yayınlandı. Türk akademisyenler tarafından hazırlanan sözlük, özellikle öğrencilerin Türk ve Çin dili ve kültürünü anlama ve öğrenmede büyük kolaylık sağlıyor.
Kaynak Yayınları tarafından çıkarılan söz konusu sözlük, geniş bir kitleye hitap ediyor. Sözlüğü, 2007'deki ilk baskısında olduğu gibi Çin'de uzun yıllardır eğitim gören Dr. Yusuf Kumaş ve Dr. Salih Tınmaz hazırladı. Sözlükle ilgili konuşan Kumaş, "Çince öğrenmek isteyen herkese yardımcı olabilmek ve üzerimize düşen iki ülke arasındaki kültürel bir vazifeyi yerine getirme amaçlı hazırlanan sözlüğümüz, genişletilmiş yeni baskısıyla raflardaki yerini tekrar aldı. Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti diplomatik ilişkilerinin 40. yıldönümünü kutladığımız bu yılda sözlüğümüzün iki ülke arasındaki dostluk ve kültürel ilişkilere katkı sağlayacağı temennisini taşıyoruz.'' dedi."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder