25 Şubat 2012 Cumartesi

İngilizce

Liseyi o zamanlar 7 yıl olan Anadolu Lisesinde okudum. O nedenle yaşıtlarım arasında ingilizceyi çok erken yaşlarda (11-12) yaşında ileri derecede öğrenen şanslı azınlığın bir mensubuyum. Anadolu Lisesinin ilk yılında hayatımı dolduran bu dile daha sonra hiç önem vermedim, özellikle de üniversiteye hazırlandığım yıllarda ve de üniversitede. Ama okuyarak ve yazarak ingilizce konuşan dünyadan kopmadığımdan ingilizcem de yavaş yavaş gelişti.

Bugün geriye dönüp baktığımda tüm eğitim hayatımda öğrendiğim tüm alanlar içinde bana en çok faydası dokunanın ingilizce olduğunu görüyorum. Şu anki aylık gelirimin ilk okul bile okumasam kazanabileceğim aylık gelir ile arasındaki farkın en önemli bölümü ingilizce sayesinde orda. Yazılım ve danışmanlık işini ingilizce bilmeden yapmayı düşünemiyorum bile. Yurt dışında para kazanma şansım ingilizce olmadan hiç olmayacaktı. Ama ingilizcenin bana en önemli katkısı önümde açtığı dünya oldu. Hayatları boyunca hiç yabancı bir dil konuşmamış ya da memleketten hiç çıkmamış bir neslin çocuğu olarak eğer ingilizce bilmese idim, muhtemelen ben de derin bir sıkıntı olarak hatırladığım Anadolu'nun küçük bir şehrinden ve onun dar dünyasından dışarı adım atamayacaktım.

Bu nedenle lisedeki ingilizce öğretmenim mezun olduğum lisede şu an okuyan çocuklara küçük bir konuşma yapmamı istediğinde onlara hazırladığım konuşmanın en önemli maddelerinden biri ingilizce olduŞ

"Evet çok çalışın, zira Türkiye gibi bağlantıların güçlü değilse düzenli-disiplinli çalışarak bir yere gelinebileceğine olan inancın az olduğu bir ülkede insanlar pek çalışmadığından çok çalışarak istediğiniz hemen herşeyi çok kolay elde edebilirsiniz. Evet, üniversiteyi iyi bir üniversitede okumaya bakın. En önemlisi de ne yapın edin sizi daha iyiye yönlendirebilecek bir akıl hocası bulmaya çalışın.


Fakat ne olursa olsun mutlaka iyi ingilizce konuşun ve yazın. Çünkü tüm eğitim hayatınız boyunca muhtemelen öğrendiğiniz en önemli konu ve ilerde kendi başınıza hayatla boğuşurken sahip olacağınız en önemli silah muhtemelen ingilizce bilginiz olacaktır.


İngilizceniz iyi değilse hemen şimdiden azar azar iyileştirmek için elinizden geleni yapın. Bugün internet sağolsun bizim nesle göre ingilizce pratik yapmak çok daha kolay. Ben gerçekten bir işe yarayan ilk bilgisayarı üniversiteye adım attığım 18 yaşımda tanıdım. Şimdi hepsi olmasa bile ortaokul çocukları bile bilgisayar ile büyüyor. Eğer ağ bağlantınız varsa her hafta 4-5 saat daha az oyun oynayıp çetleşin ve bu artan zamanda ingilizcenize katkı yapacak birşeyler yapın."  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder