15 Ekim 2014- Dünya Sağlık Örgütü 2014 Ebola Salgınında ölüm oranının 70% olduğunu açıkladı. Bu oran bugüne kadar bilinen 50%'den çok daha yüksek.
Thomas Duncan'dan ebola kapan 26 yaşındaki hemşire Nina Pham'ın ardından bugün 29 yaşındaki Amber Joy Vinson adlı bir başka hemşirenin de kanında ebola virüsüne rastlandı. Ateşinin yükselmesinden hemen sonra karantinaya alınan hemşirenin haberi, Amerikan CDC'nin Thomas Duncan'ı hemen özel bir hastaneye kaldırmamakla hata yaptıklarını itiraf etmesinin hemen ardından geldi.
Hemşire Nina Pham'ın protokolü takip etmediğini belirterek bir anlamda hemşireyi günah keçisi yapmaya çalışan CDC'ye hemşireler birliği "protokol yoktu ki takip edilsin" diye çıkışmış ve hastanenin Thomas Duncan'a bakan ekibe doğru dürüst bir koruma elbisesi bile vermediğini belirtmişti.
Hastalığı kapan ikinci hemşire, yüksek ateş ile karantinaya alınmadan birgün önce bir yolcu uçağı ile Cleveland'dan Dallas'a uçmuş. Uçakta 132 yolcu varmış.
14 Ekim 2014 - Ebola vakalarındaki üstel artış hızı korkutuyor. WHO'ya göre yılbaşından 14 Ekim'e kadar toplam vaka sayısı 9,000 üzerinde olsa da, Aralık başında haftada 10,000 vaka hızına çıkılabileceği konusunda uyarıda bulunda. Kötümser senaryolara göre ebola virüsü vaka sayısı yılbaşında 1.4 milyonu bulabilir. Araştırmalara göre öldürme oranı 70% olan bu salgında 1.4 milyon vaka yaklaşık 980,000 ölüm demek!
13 Ekim 2014 - Ebola virüsünü Amerika'ya taşıyan Liberyalı Thomas Duncan'a bakan hemşirelerden birinde Ebola teşhis edildi! 26 yaşındaki hemşire, Thomas Duncan ile temas neticesinde takip edilen ve ebola ihtimali olanlar listesinde bile değil! Bu olay ve İspanyol hemşire vakası, birinci dünya ülkelerinin ebola virüsü ile savaşmaya, yetkililerin bolca "biz Afrika değiliz" böbürlenmelerine rağmen, hazır olmadıklarını gösteriyor.
Batı Afrika dışında kapan ilk kişi oldu. Talihsiz hemşire, Sierra Leone'de ebolaya yakalanan ve tedavi için getirildiği İspanya'da vefat eden misyonere bakan ekipte idi. 25 Eylül'de İspanyol misyonerin ölmesinin ardından tatile çıkanb hemşire haberlere göre 30 Eylül'de yüksek ateş şeklinde hastalanmış ve sonradan yapılan testlerde ebola pozitif çıkmış!
Bugüne kadar resmi olarak 4,000'e yakın can alan ebola salgınında hastalığa yakalananlar (Amerika'da ortaya çıkan vaka da dahil), ebola virüsünü Afrika'da kapmıştı. Haberin en vahim yanı İspanya'nın ebola virüsünün Batı Afrika gibi yayılmayacağı varsayılan gelişmiş bir ülke olması. Bu haber geçen hafta Amerika'da ebola belirtileri ve üstüne bir de Batı Afrika'dan yeni gelme gibi bir tarihçe ile hastaneye giden fakat bir kutu antibiyotik ile eve yollanan Liberya'lı ebola hastası haberine eklenince Batı Dünyasının öyle iddia edildiği gibi hastalıkla başetmeye hazır olmadığı endişesi yaratıyor.
İspanyol hemşirenin ekibinde yer alan 30 kişi ve hemşirenin temasta buılunduğu kişiler ebola hastalığına yakalanma riski yaşıyor maalesef. Ebola her ne kadar hasta kişilerin vücut sıvıları ile direk temasla bulaşsa da bu sıvılara ter de dahil olduğu için ebolanın bulaşma riski yüksek olabiliyor.
5 Ekim 2014 - ABD'de ortaya çıkan ebola vakasından sonra yetkililer ardı ardına herşey kontrol altında, biz ABD'yiz bize birşey olmaz tadında açıklamalar gelirken aşağıdaki fotoğraf herşeyin o kadar da kontrol altında olmadığının en büyük kanıtlarından biri.
Liberya'dan Amerika'ya doğru yola çıkmadan 4 gün önce eboladan ölen birini taşıyan ve ebola konusunda gümrükte yalan söyleyerek ABD'ye giren Thomas Duncan'ı ilk gittiği hastane, yüksek ateş ve Batı Afrika'dan gelmiş olmasına rağmen bir kutu antibiyotik ile eve yolluyor. Burada iki gün boyunca ebolayı kimbilir kimlere bulaştıran Duncan çok şiddetli hastalanınca akrabası direk CDC'yi arıyor. Dışarıda ambulans bekleyen talihsiz adam ise kontrol edilemez şekilde kusuyor.
Aşağıdaki foto bir haber kanalınca helikopterden çekilmiş. Hiçbir koruma önlemi olmayan iki kişi hortum ile Duncan'ın oldukça tehlikeli kusmuğunu temizliyor. Bu arada da sandaletli bir kadın akan suya basarak yürüyor!
9 Ekim 2014 - Oğlunun annesi ile yeniden birleşmek ve yeni bir hayat kurmak üzere Liberya'dan Amerika Birleşik Devletlerine uçan Thomas Duncan, ebola teşhisi konulduktan 1 hafta sonra hayatını kaybeder. Duncan 19 Eylül'de Amerika'ya uçmadan dört gün önce ebola hastası bir kadını hastaneye götürüp getirmiş olmasına rağmen uçağa binmeden doldurduğu forma "ebola taşıyan biri ile temasım olmadı" yazmıştır. Amerika'ya geldikten hemen sonra 39.4 ateş ve Batı Afrika'dan geldiğine dair bir tarihçe ile 25 Eylül'de hastaneye giden Duncan, muhtemelen sigortasız, siyah ve fakir göçmeni basit bir ilaçla hastaneden postalama refleksi neticesinde evine geri gönderilmiş, 2 gün sonra ise ambulans ile hastaneye geri gelmiştir.
15 Ağustos 2014 - Ebola korkusuna devam. Geçtiğimiz günlerde THY Nijerya uçağından Ebola şüphesi ile alınan yolculardan sonra şimdi de Osmaniye'de bir kişi Ebola şüphesi ile Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne getirildi. Kısa bir süre önce Uganda'dan döndüğü bildirilen 34 yaşındaki hasta üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı ateş ile şiddetli ishal görülmesi üzerine ailesi tarafından Osmaniye Devlet Hastanesine getirilmiş ama seyahat tarihçesi yüzünden Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilmiş. Uganda'da bilinen bir Ebola vakası olmasa da Ebola'nın Afrika ülkeleri içinde yayılma ihtimali yüzünden kimse işi şansa bırakmıyor.
13 Ağustos 2014 - Dün Türk Havayolları uçağından ebola virüsü korkusu ile alınan hastanın sıtma olduğu anlaşıldı. Sıtma gibi birçok tropik hastalık ebolanın ilk günlerindeki belirtilerle aynı şekilde devam ediyor. Lagos'tan İstanbul'a, 3 yaşındaki oğlu ile gelen 32 yaşındaki Afrikalı kadının geldiği Lagos'ta şu ana kadar en az 10 ebola hastası teşhis edildi.
12 Ağustos 2014 - Türk Havayolları'nın Nijerya'dan gelen yolcu uçağında bulunan Afrikalı bir kadın yolcu ve çocuğunun yüksek ateş ve kusma belirtileri nedeniyle sağlık ekiplerince ambulansla havaalanından alındığı bildirildi. Yolcuların alınması Atatürk Havalimanı'nda Ebola paniğine neden oldu. Nijerya, Temmuz ayında uçakla ülkeye gelen bir yolcunun taşıdığı ebola virüsü ile ebola salgını devam eden ülkeler listesine girmişti. Türkiye her ne kadar tek uçuş ile ebola salgın bölgesine bağlı 35 ülkeden biri olsa da yüksek ateş ve kusma başka birçok daha az tehlikeli virüsün de habercisi.
5 Ağustos 2014 - 20 Temmuz'da ebola virüsü ile Nijerya'ya uçan ve 25 Temmuzda burada hayatını kaybeden Patrick Sawyer'a bakan doktorun da hastalığı kapmış olduğu açıklandı. Maalesef hastaya bakan 3 kişide daha ebola virüsü şüphesi var ama test sonuçları henüz belli değil. 20 Temmuzda Patrick Sawyer ile aynı uçakta bulunan ve Nijerya tarafından takip edilmeyen yolcular ise şu an hastalığı başka yerlerde yayıyor olabilirler.
Nijerya'da karantina koşullarında hastalığın başkalarına bulaşması bu ülkelerde karantina koşullarının ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor maalesef. Hastalık genelde ya hastanın vürüsü kendine bakan yakınlarına ya da hastanee personeline bulaştırması ile yayılıyor. Burada en önemli faktör hastaların hastalıklarını ya bilmemeleri ya da saklamaları. Örneğin Liberya'dan hastalıkla uçağa binen Patrick Sawyer her ne kadar eboladan ölen kız kardeşi ile hiç temas etmediğini söylese de eşi daha sonra Sawyer'ın hasta kız kardeşine bizzat baktığını ve kız kardeşi ölene kadar hastalığı sıtma sandıklarını anlatmıştı.
Bu arada Dünya Sağlık Örgütü eboladan ölenlerin sayısının 887'ye ulaştığını açıkladı. Birkaç gün önce bu rakam 729 idi.
4 Ağustos 2014 - Geçtiğimiz akşam Sierra Leone'den İngiltere'nin Gatwick Havaalanına uçan uçaktaki 72 yaşındaki bir kadın kusma ve terleme belirtileri ile uçaktan çıkınca yere yığılmış ve hayatını kaybetmiş. Bu olay her ne kadar Ebola korkusunu ateşlese de dün gece talihsiz kadın üzerinde yapılan testler ebola için negatif çıkmış.
3 Ağustos 2014 - Amerikalı yetkilierin bildirdiğine göre daha önce Batı Afrika'da Ebola virüsü kapan ve Amerika'ya transfer edilen Dr. Kent Brantly'nin durumunda iyileşme görülmüş. Konuyla ilgili açıklama yapan Dr. Thomas Frieden Ebola'nın ürkütücü öldürücülüğünün her nüfus grubunda aynı şiddette olmaya bileceğine dair ipucu veriyor. CDC'nin yöneticisi olan Dr. Frieden demiş ki : "Ebola çok öldürücü ama bu doktorumuz gibi sağlıklı olan insanlarda öldürücülük basında yer alan orandan daha az olabilir".
Ebola virüsüne yakalanan birinin bu tür bir şüpheye düştüğünde yapması gereken ilk şey hemen sağlık sistemine başvurması. Zira hiç sağlık yardımı almayan, geç veya yetersiz yardım alan kişilerde ebola yüzde 90 öldürücü iken zamanında ve etkin müdahale ile bu oran yüzde 60 veya daha altına geriliyor.
2 Ağustos 2014 - Bugün itibari ile ebola virüsü nedeniyle ölü sayısı 729. Liberya ve Sierra Leone'de olağanüstü hal ilan edilmiş durumda.
1976 yılında hayatını kaybeden bir rahibenin izinden giderek ebola virüsünü ilk defa tanımlayan ve isim veren Peter Piot'un da belirttiği gibi şu an devam etmekte olan ebola salgını tarihteki en uzun, en öldürücü ve en büyük alana yayılmış ebola salgını.
Amerika Birleşik Devletleri, Batı Afrika'da ebola hastalarına bakarken hastalığa yakalanan iki vatandaşını özel uçakla Amerika'ya getirmeye hazırlanıyor. Hastalar iki ayrı uçuş ile Amerika'ya taşınıyor. Hastalar muhtemelen 33 yaşındaki Dr Kent Brantly ve 59 yaşındaki misyoner Nancy Writebol.
1 Ağustos 2014 - Ebola salgını Batı Afrika'da başladığı ülkelerde kontrolden çıkmaya başlarken qz.com şu aşağıdaki haritayı yayınladı. Şu an 2014 Batı Afrika Ebola Salgını yaşanan ülkelerden sadece 1 uçuş mesafesi uzaklıkta 36 ülke var ve bunlardan biri de Türkiye! Avrupa'da 6 ülke (Almanya, İngiltere, Belçika, Fransa, İspanya, Hollanda) ve Ortadoğu'da Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri de listede.
Geçtiğimiz hafta Liberya'dan aktarmalı olarak Nijerya'ya ulaşan 40 yaşındaki Patrick Sawyer, uçakta şiddetli şekilde hastalanıp Nijerya'nın başkenti Lagos'ta karantinaya alındıktan sonra vefat ettiğinden beridir, Ebola'nın havayolu ile diğer ülkelere sıçrama ihtimali öne çıkmaya başladı. Şimdiden Hong Kong, İngiltere, Tayland ve Avustralya havaalanlarında önlem almaya başladılar.
Ebola her ne kadar kurbanını şiddetli şekilde hastalandırıp seyahat edemez hale getirdiğinden global salgın ihtimali düşük olsa da hastalığın 3 haftaya kadar varan ve tamamen belirtisiz kuluçka evresi tehlikeli bir salgın ihtimalini az da olsa arttırıyor.
31 Temmuz 2014 - Amerika Birleşik Devletlerinin Hastalık Koruma ve Önleme Merkezleri (The Centers for Disease Control and Prevention (CDC)), Ebola salgınının şiddetle devam ettiği Gine Cumhuriyeti, Sierra Leone ve Liberya'ya seyahat edilmemesi konusunda uyarı yayınladı.
25 Temmuz 2014 - Nijerya'ya 20 Temmuz'da havayolu ile ulaşan Patrick Sawyer, havaalanında karantinaya alındıktan sonra ebola virüsüne yenik düştü. Daha önce çoğunlukla kırsal ve yağmur ormanlarına yakın köylerde yayılan hastalık böylece Lagos gibi büyük bir şehre havadan ulaşarak salgın ile ilgili korkuları arttırdı.
Patrick Sawyer, Amerikan Vatandaşı ve ailesi Amerika'da yaşıyor. Her ne kadar yetkililere eboladan ölen kız kardeşi ile temasının olmadığını söylemiş olsa da Amerika'daki eşi daha sonra Sawyer'ın kızkardeşine bizzat baktığını ve kız kardeşi ölene kadar hastalığı sıtma sandıklarını anlattı.
Olayın diğer bir ürkütücü yanı da uçakta şiddetli ishal ve kusma belirtileri gösteren Patrick Sawyer ile aynı uçakta bulunanlar karantinaya alınmadan salıverilmiş. Üstelik Sawyer Liberya'dan direk uçmamış Lome, Togo ve Accra'da aktarma yapmış.
25 Mayıs 2014 - Sierra Leone'de ilk Ebola vakası bildirildi.
23 Mayıs 2014 - Ebola salgını Gine'nin başkenti Konakri'ye ulaştı. 2 milyon nüfuslu şehirde temizlik, tuvalet ve hijyen koşulları kötü durumda.
Nisan 2014 - Şubat ayından beridir devam eden Ebola salgınında, ebola virüsü bulaşan 242 kişiden 142'si hayatını kaybetmiş. Bu salgının öldürme oranı %59.
Mart 2014 - Kanamalı ve ateşli bir hastalık yavaş yavaş yayılmış olsa da, bu vakalrın bir ebola salgını olduğu ilk olarak Mart 2014'te belirlenir.
28 Aralık 2013 - Gine'de Guéckédou adlı bir köyde Emile adlı iki yaşındaki bir çocuk ne olduğu o zaman bilinmeyen kanamalı bir hastalıktan ölür. Talihsiz yavrucak bir meyve yarasası tarafından ısırılmıştır (ya da bir meyve yarasasının düşürdüğü ısırlmış bir meyve parçasını ağzına atar). Emile'den birkaç gün sonra üç yaşındaki ablası ve onları takiben annesi ve anne annesi de aynı hastalıktan vefat eder. Anneannenin cenazesine katılanlar dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ebola salgınını başlatmak üzere olduklarından habersiz köylerine geri dönerler.
Ebola nedir? Ebola ne demek?
Ebola hem Ebola Kanamalı Ateşi olarak bilinen nadir ama oldukça öldürücü hastalığın hem de bu hastalığa neden olan virüsün adı. Bu virüsü 1976 yılında ilk defa tanımlayan mikrologlar virüse ilk salgının olduğu köylere yakın olan Ebola Nehrinin adını vermişler.
Hastalığın doğada hangi hayvanlarda saklandığı tam olarak bilinmese de meyve yarasaları en güçlü taşıyıcı adayı. Afrika'da oldukça yaygın olan av hayvanı tüketimi yüzünden hayvanlardan insana geçen ebola virüsü daha sonra insandan insana da geçiyor. İnsandan insana bulaşma yolu ise kan, sperm, sidik, kusmuk, vs ... gibi vücut sıvıları.
Ebola virüsü her ne kadar grip gibi havadan kolayca bulaşmasa da AIDS gibi hastalıklara göre daha bulaşıcı zira hasta kişilerin vücut sıvıları ile kirlenmiş yüzeylerden (örneğin havlu, tabak, vs ...) bulaşabiliyor.
Ebola belirtileri
Ebola virüsü bulaştıktan 3 ila 21 gün arası değişen bir süre içinde hastalık birden bastırıyor. Ateş, boğaz ağrısı, ishal, şiddetli halsizlik gibi belirtileri olan hastalık daha ileri safhalarında organlarda kanamaya neden oluyor ve hasta iö organ yetmezliğinden ölüyor.
Ebolayı korkutucu yapan tarafı öldürücülüğü. Eğer gerekli hasta bakım koşulları sağlanmamış ise virüs her 10 kurbanından 9'unu öldürüyor. Yoğum bakım gibi desteklerle bile bu oran her 10 kişiden 6sının ölümü şeklinde.
Thomas Duncan'dan ebola kapan 26 yaşındaki hemşire Nina Pham'ın ardından bugün 29 yaşındaki Amber Joy Vinson adlı bir başka hemşirenin de kanında ebola virüsüne rastlandı. Ateşinin yükselmesinden hemen sonra karantinaya alınan hemşirenin haberi, Amerikan CDC'nin Thomas Duncan'ı hemen özel bir hastaneye kaldırmamakla hata yaptıklarını itiraf etmesinin hemen ardından geldi.
Hemşire Nina Pham'ın protokolü takip etmediğini belirterek bir anlamda hemşireyi günah keçisi yapmaya çalışan CDC'ye hemşireler birliği "protokol yoktu ki takip edilsin" diye çıkışmış ve hastanenin Thomas Duncan'a bakan ekibe doğru dürüst bir koruma elbisesi bile vermediğini belirtmişti.
Hastalığı kapan ikinci hemşire, yüksek ateş ile karantinaya alınmadan birgün önce bir yolcu uçağı ile Cleveland'dan Dallas'a uçmuş. Uçakta 132 yolcu varmış.
14 Ekim 2014 - Ebola vakalarındaki üstel artış hızı korkutuyor. WHO'ya göre yılbaşından 14 Ekim'e kadar toplam vaka sayısı 9,000 üzerinde olsa da, Aralık başında haftada 10,000 vaka hızına çıkılabileceği konusunda uyarıda bulunda. Kötümser senaryolara göre ebola virüsü vaka sayısı yılbaşında 1.4 milyonu bulabilir. Araştırmalara göre öldürme oranı 70% olan bu salgında 1.4 milyon vaka yaklaşık 980,000 ölüm demek!
13 Ekim 2014 - Ebola virüsünü Amerika'ya taşıyan Liberyalı Thomas Duncan'a bakan hemşirelerden birinde Ebola teşhis edildi! 26 yaşındaki hemşire, Thomas Duncan ile temas neticesinde takip edilen ve ebola ihtimali olanlar listesinde bile değil! Bu olay ve İspanyol hemşire vakası, birinci dünya ülkelerinin ebola virüsü ile savaşmaya, yetkililerin bolca "biz Afrika değiliz" böbürlenmelerine rağmen, hazır olmadıklarını gösteriyor.
Batı Afrika dışında kapan ilk kişi oldu. Talihsiz hemşire, Sierra Leone'de ebolaya yakalanan ve tedavi için getirildiği İspanya'da vefat eden misyonere bakan ekipte idi. 25 Eylül'de İspanyol misyonerin ölmesinin ardından tatile çıkanb hemşire haberlere göre 30 Eylül'de yüksek ateş şeklinde hastalanmış ve sonradan yapılan testlerde ebola pozitif çıkmış!
Bugüne kadar resmi olarak 4,000'e yakın can alan ebola salgınında hastalığa yakalananlar (Amerika'da ortaya çıkan vaka da dahil), ebola virüsünü Afrika'da kapmıştı. Haberin en vahim yanı İspanya'nın ebola virüsünün Batı Afrika gibi yayılmayacağı varsayılan gelişmiş bir ülke olması. Bu haber geçen hafta Amerika'da ebola belirtileri ve üstüne bir de Batı Afrika'dan yeni gelme gibi bir tarihçe ile hastaneye giden fakat bir kutu antibiyotik ile eve yollanan Liberya'lı ebola hastası haberine eklenince Batı Dünyasının öyle iddia edildiği gibi hastalıkla başetmeye hazır olmadığı endişesi yaratıyor.
İspanyol hemşirenin ekibinde yer alan 30 kişi ve hemşirenin temasta buılunduğu kişiler ebola hastalığına yakalanma riski yaşıyor maalesef. Ebola her ne kadar hasta kişilerin vücut sıvıları ile direk temasla bulaşsa da bu sıvılara ter de dahil olduğu için ebolanın bulaşma riski yüksek olabiliyor.
5 Ekim 2014 - ABD'de ortaya çıkan ebola vakasından sonra yetkililer ardı ardına herşey kontrol altında, biz ABD'yiz bize birşey olmaz tadında açıklamalar gelirken aşağıdaki fotoğraf herşeyin o kadar da kontrol altında olmadığının en büyük kanıtlarından biri.
Liberya'dan Amerika'ya doğru yola çıkmadan 4 gün önce eboladan ölen birini taşıyan ve ebola konusunda gümrükte yalan söyleyerek ABD'ye giren Thomas Duncan'ı ilk gittiği hastane, yüksek ateş ve Batı Afrika'dan gelmiş olmasına rağmen bir kutu antibiyotik ile eve yolluyor. Burada iki gün boyunca ebolayı kimbilir kimlere bulaştıran Duncan çok şiddetli hastalanınca akrabası direk CDC'yi arıyor. Dışarıda ambulans bekleyen talihsiz adam ise kontrol edilemez şekilde kusuyor.
Aşağıdaki foto bir haber kanalınca helikopterden çekilmiş. Hiçbir koruma önlemi olmayan iki kişi hortum ile Duncan'ın oldukça tehlikeli kusmuğunu temizliyor. Bu arada da sandaletli bir kadın akan suya basarak yürüyor!
9 Ekim 2014 - Oğlunun annesi ile yeniden birleşmek ve yeni bir hayat kurmak üzere Liberya'dan Amerika Birleşik Devletlerine uçan Thomas Duncan, ebola teşhisi konulduktan 1 hafta sonra hayatını kaybeder. Duncan 19 Eylül'de Amerika'ya uçmadan dört gün önce ebola hastası bir kadını hastaneye götürüp getirmiş olmasına rağmen uçağa binmeden doldurduğu forma "ebola taşıyan biri ile temasım olmadı" yazmıştır. Amerika'ya geldikten hemen sonra 39.4 ateş ve Batı Afrika'dan geldiğine dair bir tarihçe ile 25 Eylül'de hastaneye giden Duncan, muhtemelen sigortasız, siyah ve fakir göçmeni basit bir ilaçla hastaneden postalama refleksi neticesinde evine geri gönderilmiş, 2 gün sonra ise ambulans ile hastaneye geri gelmiştir.
15 Ağustos 2014 - Ebola korkusuna devam. Geçtiğimiz günlerde THY Nijerya uçağından Ebola şüphesi ile alınan yolculardan sonra şimdi de Osmaniye'de bir kişi Ebola şüphesi ile Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne getirildi. Kısa bir süre önce Uganda'dan döndüğü bildirilen 34 yaşındaki hasta üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı ateş ile şiddetli ishal görülmesi üzerine ailesi tarafından Osmaniye Devlet Hastanesine getirilmiş ama seyahat tarihçesi yüzünden Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne sevk edilmiş. Uganda'da bilinen bir Ebola vakası olmasa da Ebola'nın Afrika ülkeleri içinde yayılma ihtimali yüzünden kimse işi şansa bırakmıyor.
13 Ağustos 2014 - Dün Türk Havayolları uçağından ebola virüsü korkusu ile alınan hastanın sıtma olduğu anlaşıldı. Sıtma gibi birçok tropik hastalık ebolanın ilk günlerindeki belirtilerle aynı şekilde devam ediyor. Lagos'tan İstanbul'a, 3 yaşındaki oğlu ile gelen 32 yaşındaki Afrikalı kadının geldiği Lagos'ta şu ana kadar en az 10 ebola hastası teşhis edildi.
12 Ağustos 2014 - Türk Havayolları'nın Nijerya'dan gelen yolcu uçağında bulunan Afrikalı bir kadın yolcu ve çocuğunun yüksek ateş ve kusma belirtileri nedeniyle sağlık ekiplerince ambulansla havaalanından alındığı bildirildi. Yolcuların alınması Atatürk Havalimanı'nda Ebola paniğine neden oldu. Nijerya, Temmuz ayında uçakla ülkeye gelen bir yolcunun taşıdığı ebola virüsü ile ebola salgını devam eden ülkeler listesine girmişti. Türkiye her ne kadar tek uçuş ile ebola salgın bölgesine bağlı 35 ülkeden biri olsa da yüksek ateş ve kusma başka birçok daha az tehlikeli virüsün de habercisi.
Ebola şüphesi ile THY uçağından alınan hastalardan biri. |
5 Ağustos 2014 - 20 Temmuz'da ebola virüsü ile Nijerya'ya uçan ve 25 Temmuzda burada hayatını kaybeden Patrick Sawyer'a bakan doktorun da hastalığı kapmış olduğu açıklandı. Maalesef hastaya bakan 3 kişide daha ebola virüsü şüphesi var ama test sonuçları henüz belli değil. 20 Temmuzda Patrick Sawyer ile aynı uçakta bulunan ve Nijerya tarafından takip edilmeyen yolcular ise şu an hastalığı başka yerlerde yayıyor olabilirler.
Nijerya'da karantina koşullarında hastalığın başkalarına bulaşması bu ülkelerde karantina koşullarının ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor maalesef. Hastalık genelde ya hastanın vürüsü kendine bakan yakınlarına ya da hastanee personeline bulaştırması ile yayılıyor. Burada en önemli faktör hastaların hastalıklarını ya bilmemeleri ya da saklamaları. Örneğin Liberya'dan hastalıkla uçağa binen Patrick Sawyer her ne kadar eboladan ölen kız kardeşi ile hiç temas etmediğini söylese de eşi daha sonra Sawyer'ın hasta kız kardeşine bizzat baktığını ve kız kardeşi ölene kadar hastalığı sıtma sandıklarını anlatmıştı.
Bu arada Dünya Sağlık Örgütü eboladan ölenlerin sayısının 887'ye ulaştığını açıkladı. Birkaç gün önce bu rakam 729 idi.
4 Ağustos 2014 - Geçtiğimiz akşam Sierra Leone'den İngiltere'nin Gatwick Havaalanına uçan uçaktaki 72 yaşındaki bir kadın kusma ve terleme belirtileri ile uçaktan çıkınca yere yığılmış ve hayatını kaybetmiş. Bu olay her ne kadar Ebola korkusunu ateşlese de dün gece talihsiz kadın üzerinde yapılan testler ebola için negatif çıkmış.
3 Ağustos 2014 - Amerikalı yetkilierin bildirdiğine göre daha önce Batı Afrika'da Ebola virüsü kapan ve Amerika'ya transfer edilen Dr. Kent Brantly'nin durumunda iyileşme görülmüş. Konuyla ilgili açıklama yapan Dr. Thomas Frieden Ebola'nın ürkütücü öldürücülüğünün her nüfus grubunda aynı şiddette olmaya bileceğine dair ipucu veriyor. CDC'nin yöneticisi olan Dr. Frieden demiş ki : "Ebola çok öldürücü ama bu doktorumuz gibi sağlıklı olan insanlarda öldürücülük basında yer alan orandan daha az olabilir".
Ebola virüsüne yakalanan birinin bu tür bir şüpheye düştüğünde yapması gereken ilk şey hemen sağlık sistemine başvurması. Zira hiç sağlık yardımı almayan, geç veya yetersiz yardım alan kişilerde ebola yüzde 90 öldürücü iken zamanında ve etkin müdahale ile bu oran yüzde 60 veya daha altına geriliyor.
2 Ağustos 2014 - Bugün itibari ile ebola virüsü nedeniyle ölü sayısı 729. Liberya ve Sierra Leone'de olağanüstü hal ilan edilmiş durumda.
1976 yılında hayatını kaybeden bir rahibenin izinden giderek ebola virüsünü ilk defa tanımlayan ve isim veren Peter Piot'un da belirttiği gibi şu an devam etmekte olan ebola salgını tarihteki en uzun, en öldürücü ve en büyük alana yayılmış ebola salgını.
Amerika Birleşik Devletleri, Batı Afrika'da ebola hastalarına bakarken hastalığa yakalanan iki vatandaşını özel uçakla Amerika'ya getirmeye hazırlanıyor. Hastalar iki ayrı uçuş ile Amerika'ya taşınıyor. Hastalar muhtemelen 33 yaşındaki Dr Kent Brantly ve 59 yaşındaki misyoner Nancy Writebol.
1 Ağustos 2014 - Ebola salgını Batı Afrika'da başladığı ülkelerde kontrolden çıkmaya başlarken qz.com şu aşağıdaki haritayı yayınladı. Şu an 2014 Batı Afrika Ebola Salgını yaşanan ülkelerden sadece 1 uçuş mesafesi uzaklıkta 36 ülke var ve bunlardan biri de Türkiye! Avrupa'da 6 ülke (Almanya, İngiltere, Belçika, Fransa, İspanya, Hollanda) ve Ortadoğu'da Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri de listede.
Geçtiğimiz hafta Liberya'dan aktarmalı olarak Nijerya'ya ulaşan 40 yaşındaki Patrick Sawyer, uçakta şiddetli şekilde hastalanıp Nijerya'nın başkenti Lagos'ta karantinaya alındıktan sonra vefat ettiğinden beridir, Ebola'nın havayolu ile diğer ülkelere sıçrama ihtimali öne çıkmaya başladı. Şimdiden Hong Kong, İngiltere, Tayland ve Avustralya havaalanlarında önlem almaya başladılar.
Ebola her ne kadar kurbanını şiddetli şekilde hastalandırıp seyahat edemez hale getirdiğinden global salgın ihtimali düşük olsa da hastalığın 3 haftaya kadar varan ve tamamen belirtisiz kuluçka evresi tehlikeli bir salgın ihtimalini az da olsa arttırıyor.
Ebola salgını olan Batı Avrupa ülkelerinden sadece bir uçuş mesafesi uzaklıkta olan ülkeler Kaynak : qz.com |
25 Temmuz 2014 - Nijerya'ya 20 Temmuz'da havayolu ile ulaşan Patrick Sawyer, havaalanında karantinaya alındıktan sonra ebola virüsüne yenik düştü. Daha önce çoğunlukla kırsal ve yağmur ormanlarına yakın köylerde yayılan hastalık böylece Lagos gibi büyük bir şehre havadan ulaşarak salgın ile ilgili korkuları arttırdı.
Patrick Sawyer, Amerikan Vatandaşı ve ailesi Amerika'da yaşıyor. Her ne kadar yetkililere eboladan ölen kız kardeşi ile temasının olmadığını söylemiş olsa da Amerika'daki eşi daha sonra Sawyer'ın kızkardeşine bizzat baktığını ve kız kardeşi ölene kadar hastalığı sıtma sandıklarını anlattı.
Olayın diğer bir ürkütücü yanı da uçakta şiddetli ishal ve kusma belirtileri gösteren Patrick Sawyer ile aynı uçakta bulunanlar karantinaya alınmadan salıverilmiş. Üstelik Sawyer Liberya'dan direk uçmamış Lome, Togo ve Accra'da aktarma yapmış.
25 Mayıs 2014 - Sierra Leone'de ilk Ebola vakası bildirildi.
23 Mayıs 2014 - Ebola salgını Gine'nin başkenti Konakri'ye ulaştı. 2 milyon nüfuslu şehirde temizlik, tuvalet ve hijyen koşulları kötü durumda.
Nisan 2014 - Şubat ayından beridir devam eden Ebola salgınında, ebola virüsü bulaşan 242 kişiden 142'si hayatını kaybetmiş. Bu salgının öldürme oranı %59.
Mart 2014 - Kanamalı ve ateşli bir hastalık yavaş yavaş yayılmış olsa da, bu vakalrın bir ebola salgını olduğu ilk olarak Mart 2014'te belirlenir.
28 Aralık 2013 - Gine'de Guéckédou adlı bir köyde Emile adlı iki yaşındaki bir çocuk ne olduğu o zaman bilinmeyen kanamalı bir hastalıktan ölür. Talihsiz yavrucak bir meyve yarasası tarafından ısırılmıştır (ya da bir meyve yarasasının düşürdüğü ısırlmış bir meyve parçasını ağzına atar). Emile'den birkaç gün sonra üç yaşındaki ablası ve onları takiben annesi ve anne annesi de aynı hastalıktan vefat eder. Anneannenin cenazesine katılanlar dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ebola salgınını başlatmak üzere olduklarından habersiz köylerine geri dönerler.
Ebola nedir? Ebola ne demek?
Ebola hem Ebola Kanamalı Ateşi olarak bilinen nadir ama oldukça öldürücü hastalığın hem de bu hastalığa neden olan virüsün adı. Bu virüsü 1976 yılında ilk defa tanımlayan mikrologlar virüse ilk salgının olduğu köylere yakın olan Ebola Nehrinin adını vermişler.
Hastalığın doğada hangi hayvanlarda saklandığı tam olarak bilinmese de meyve yarasaları en güçlü taşıyıcı adayı. Afrika'da oldukça yaygın olan av hayvanı tüketimi yüzünden hayvanlardan insana geçen ebola virüsü daha sonra insandan insana da geçiyor. İnsandan insana bulaşma yolu ise kan, sperm, sidik, kusmuk, vs ... gibi vücut sıvıları.
Ebola virüsü her ne kadar grip gibi havadan kolayca bulaşmasa da AIDS gibi hastalıklara göre daha bulaşıcı zira hasta kişilerin vücut sıvıları ile kirlenmiş yüzeylerden (örneğin havlu, tabak, vs ...) bulaşabiliyor.
Ebola belirtileri
Ebola virüsü bulaştıktan 3 ila 21 gün arası değişen bir süre içinde hastalık birden bastırıyor. Ateş, boğaz ağrısı, ishal, şiddetli halsizlik gibi belirtileri olan hastalık daha ileri safhalarında organlarda kanamaya neden oluyor ve hasta iö organ yetmezliğinden ölüyor.
Ebolayı korkutucu yapan tarafı öldürücülüğü. Eğer gerekli hasta bakım koşulları sağlanmamış ise virüs her 10 kurbanından 9'unu öldürüyor. Yoğum bakım gibi desteklerle bile bu oran her 10 kişiden 6sının ölümü şeklinde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder